İktisadi İdari Bilimler Fakültelerinden mezun olan adaylardan bir çoğu ya bankacı oluyor, ya da deneyip olamıyor. Bankacılık tanımı en oturmuş mesleklerden biri henüz öğrenciyken.. Kravatlı kol düğmeli kişiler karşılarında bir bilgisayar ekranı vs. Kafasında "ne iş yapsam" diyen bir işletme öğrencisinin ilk aklına gelen bu mesela. Ben de dahil.
üniversiteyi bitirene kadar ben de bankacı olmak istemiştim, hatta staj yaptığım bankadaki çalışanların yakınmaları bile vazgeçirememişti..
Daha sonra finansman memuru olarak işe başladığım iş yerinde sınava girerek SPK İleri düzey lisansı aldım, bankacı olabilmek için.. Bi yandan da SMMM staja başlama sınavını kazanmıştım, bankacıların yakınmaları ve benim araştırmalarım beni mali müşavirliğe yönlendirdi.. hiç de pişman olmadım orası ayrı..
iş yaşamında yaklaşık 4 - 5 yıldır farklı şirketlerde mali işlerde çalışıyorum ve işimiz gereği çok bankacı tanıdk, daha bugüne kadar bir bankacı arkadasmın bile işini tavsiye ettiğini görmedim, hepsi illallah modunda..
Madem burada amacımız kariyerine yön vermek isteyenleri bilgilendirmek, lütfen bilenler bahsetsin, bankada çalışanlar neden işlerinden memnun değil,
-yogun mesai
-düşük ücretler
-yönetici baskısı
- kota prim vs derdi
gibi...
3 yorum:
Merhaba Özkan Bey,
geçtiğimiz yaz döneminde 3 ay boyunca özel sermayeli bir bankada staj yaptım (bireysel bankacılık). bu yazımda staj dönemindeki deneyimlerimi anlatmak istiyorum. staj diye okumamazlık yapmayın çünkü 3 ay gerçekten çok uzun bi süre :) karşılaştığım zorluklar ve gözlemlerim şu şekildedir;
- Tutarsız ve Büyük hedefler
bankacıların en önemli sorunu onlara verilen satış hedefidir. Kamu bankaları ve iş bankası hariç bütün banka çalışanlarının hedefleri vardır. eğer siz bu hedefi gerçekleştiremezseniz başarısız olmuş sayılırsınız. yöneticinizden azar işitebilirsiniz. Bu hedeflerin hepsi satışa yöneliktir. ( kredi kartı satışı otomatik ödeme alışı kredi verilişi kasko sigorta yaptırma vs vs vs.) bu satışlardan dolayı bankacılık mesleğinin pazarda sebze meyve satmaktan pekte farklı olmadığını gördüm.
diyelik ki o ay içersinde size 500 adet kredi kartı satma hedefi verildi siz de ne yaptınız ne ettiniz yalvar yakar eşe dosta rica ettiniz hedefinizi gerçekleştirdiniz. bir sonraki ay hedefiniz 750 ye çıkıcaktır. ve bu hiçbir zaman azalmayacaktır. Kısacası saçma hedef revizeleri banka personelini çok olumsuz etkilemektedir.
- Hak Edilen Değeri Görememek.
Biraz önce hedeflerden bahsetmiştim. hedefinizi gerçekleştirdiğinizde çok nadir olarak taktir görürsünüz. o kadar çabalayıp çalışıp yöneticinizden duyacağınız bir 'bravo' kelimesi size bir primden çok daha fazla mutlu edecektir. hedeflerini gerçekleştirenlere prim verilir ama yukarıda bahsettiğim kredi kartı satışınız 499 da kaldığında size bölge müdürlüğünden gelecek mailde listede olmayacaksınız bu da sinir bozucu bir durum.
- Kimse kendisini Güvende hissetmiyor.
bankalarda çalışanların en büyük dertlerinden birisi de kendisini güvende hissedememesi. birisi ile takıştığınızda ya da çalışmalarınızdaki elinizde olmayan performans düşüklüğünden dolayı aklınıza ' acaba beni başka şubeye gönderirler mi ?' sorusu geliyor.
ki ben bu duruma şahit oldum. şube çalışanlarımızdan birinin bursa merkezden çok uzak bi ilçesine gönderildiğine bizzat şahit oldum (karacabey ilçesine) sadece yol gidiş geliş 2 saat sürüyor. ayrıca duyduğum bi hikaye de çok iyi çalışan bi bayanı bursanın bütün ilçelerindeki şubelere sürmüşler kızda dayanamamış en sonunda istifa etmiş.
- sistemden kaynaklanan sorunlar
bazı bankaların sistemi gerçekten çok komik işliyor benim çalıştığım banka da da bu durum böyleydi. çalıştığım dönemde bütün kredi borcunu ödeyen müşterilerimize borcunu ödediği halde yani banka ile ilişkisi bittiği halde yeni sigorta poliçeleri düzenlenmiş. (bankacılık kanunu gereği kredi çeken her müşteriye sigorta zorunlu olarak kesilir.) tabiiki bu dönemce yüzlerce müşteri şubeye akın eti nasıl olurda benden para kesersiniz diye bağırıp çağırdı. biz de bunlarla tek tek ilgilenmek zorunda kaldık.
- çalışma saatleri
bankacılık sabah 9 akşam 5 işi değildir ben bile staj yaptığım dönemde 7 de çıktığımı bilirim ama gerçek persı,onelin çıkışı bazen gece 23 leri buluyormuş.
şimdilik aklıma gelenler bu kadar daha da gelirse yazacağım.
şahsen önceden aracı kurumda staj tecrübemde var. aracı kurumlar çok daha zevkli ama istihdah bankalara oranla çok daha az. İleri düzey lisansına hazırlanıyorum. inşallah alıp kariyerimi para piyasalarında gerçekleştireceğim.
büyük konuşmak gibi olmasın ama üst yöneticinizden 'iyi çalışmalar' yerine 'İYİ SATIŞLAR' cümlesi ile biten maillerin döndüğü bir pozisyonda ben çalışmak istemiyorum. saygılarımla..
Kuzey merhaba,
cok yerinde tespitlerin, ileri düzey lisansını alarak sermaye piyasasında (sen para piyasası demişsin, yanlışlıkla yazdığını düşünüyorum) güzel bir pozisyonda ilerlemeni dilerim bu anlattıklarından sonra..
bu arada staj yapmanın ne kadar faydalı birşey olduğunu da göstermiş oldun ..
özkan bey ben bankacılıga hiç heves etmedim.bende sizin gibi dışarıdan göründüğü gibi olmadıgını degerli bankacı arkadaşlarımdan öğrendim.muhasebe bankacılıktan daha çekici geldi diyebilirim.
ama ne kadar zor ve çekilmez olsa da bankacılık mesleği, sınav açtıgında 322.000 kişi girebiliyor.
birileri yapmasa birileri bu işi yapacak.
işverenlerde sonuna kadar kullanacak.
Yorum Gönder