.

FİNANS KARİYER Türkiyede ulusal ve uluslararası alanda geçerliliği olan, iş bulduran sertifikalar ile ilgili bilgilerin bir arada olduğu tek kişisel blogtur. neden ileri düzey lisans?___SORULARI TARTIŞIYORUZ___CMA Sertifikası___SPK genel bilgi

19 Ekim 2009 Pazartesi

NEDEN YÜKSEK LİSANS?


Yüksek Lisans uzun yıllar üniversitenin devamı gibi bir işlev gördü. Özellikle erkeklerin askerlikten bir süre daha yırtması için en önemli araçlardan biridir. Ancak ülkemizde benim etrafımda gördüğüm örnekler gösteriyor ki artık yüksek lisans sadece diploma için yapılmıyor ve adaylar bu konuda daha bilinçli. Şu bir gerçek ki lisans öğreniminin hemen ardından yapılan yüksek lisans adeta okulun devamı. oysa iş hayatna adım attıktan ve bir miktar tecrübe edindikten sonra yüksek lisans yapmak, hem doğru bölümü seçmek hem de daha bilinçli bir öğrenci olmak açısından önemli.


Akademik kariyer yapmak isteyenleri hariç tutarak, ekonomi alanında master yapmanın iş hayatında nasıl artılar yaratacağı konusunda çeşitli görüşler var. Bir çok İK yöneticisi yüksek lisansı son sıralarda sayıyor. (bknz)


Şimdi Ankarada, Ankara Üniversitesinde "Tezsiz Finans yüksek lisansı" yapmak istesem, dönemi 3600 TL * 4 = toplam 14.400 TL vereceğim, peki bunun getirisini cok somut görecekmiyim bilmiyorum. (burada fayda-maliyet çerçevesinde düşündüm, yoksa hiç bir maddi getirisi olmasa da yüksek lisans yapmanın ögreteceklerinin hiç bir zararı olmayacağını biliyorum.)


tam da bahsettiğim alanlarda yüksek lisans yaptığını bildiğim yusuf bey, hande, elif, bekirgökhan. ve ya hali hazırda yapan kadir, yapmak isteyen kerim, mehtap.. (ve diğer okuyucular ) neden yüksek lisanss yaptı/yapıyor/yapmak istiyor. Kendilerine ne kattı/katacağına inanıyor.

Paylaşırlarsa okuyuclar adına teşekkürü borç bilirim : ))

18 yorum:

owner dedi ki...

Merhabalar,
yazıda ismi geçen yusuf bey benim :)

iktisat yüksek lisans yapmamdaki başlıca güdüler; kendimi geliştirmek (ki herhangi birşey yapmasam köreleceğimi düşünüyordum), kişisel tatmin, ve gelecekte kariyerime katacağını düşündüğüm diğer faydalar. yüksek lisanstan mezun olduğumda ilk iki hevesimi tatmin etmiş oldum. 3.güdü olan gelecekte kariyerime katacağını düşündüğüm diğer faydalar kısmında bir gelişme olmadı. zam, terfi, bonus yada diğer eşit durumda olduğum diğer arkadaşlara karşı bir üstünlük yaşamadım. belki yeni işe girmemde bir etkisi olmuş olabilir yada bundan sonraki iş arayışlarımda olacaktır. ama eninde sonunda özellikle daha üst mevkilerde yüksek lisans yapmamın maddi bir faydasını göreceğime eminim. gelecekte bu diploma beni diğer çalışanlara nazaran daha ayrıcalıklı kılacaktır.

ben konuya tek bir diploma olarak yaklaşmıyorum. kariyer açısından daha birçok sertifika, belge, diploma ve diğer gelişim belgelerine ihtiyacımız var. bunların hepsi bir bütün. ve bir bütün olarak bize fayda sağlayacaklar ileride. hepsi birbirini tamamlayacak ve karşımızdakine bir mesaj verecektir.

syg

yusuf

Adsız dedi ki...

Herkese merhaba;

unıversiteden işletme, iktisat vs. gibi bir bölümden mezun olunduysa çıkışta bir meslek sahibi olmuyorsunuz. ne mezunusun? işletme..yani ne bilirsin? herşeyden biraz...

işte bu durumu spesifik hale getirmek,bildiğiniz konuları genelden özele indirgemek için "bu konularda uzmanım" sözünü belgelemek için, yapılabilecekler şeyler var.

meslek sahibi olmak adına elbette smmm olmak veya spk sınavları kişileri özelleştiren şeyler.

master; mba gibi dereceleri almak ise özellikle smmm belgesi olan kişiler için müdürlüğe giden yol ayrımında önemli bir fark. düşünün ki sizinle aynı bilgi seviyesine sahip departmanda bir çok meslektaşınız var.herkes aynı yıllık kıdeme sahip peki kim terfi ettirilecek. işte bu durumlarda master önemli bir ayraç.

kariyer.net gibi sayfalara baktığınızda özellikle yabancı kökenle şirketlerde veya marka değeri taşıyan türk şirketlerinin hemen hemen hepsi master derecesine "is a must" (bu bir zorunluluktur) yazar.

öyleyse şirketlerde kariyer planlayan herkese mutlaka master yapmasını tavsiye ediyorum; ancak bireysel ofisimde çalışıcam mantığı varsa master yapmak opsiyonel bir durum bence..

Elif

handeko dedi ki...

Merhabalar,

Ben iktisat mezunuyum. Neden mba yaptım??? nedeni etrafımda bir çok iktisat işletme mezunu çalışan varken bir fark yaratmak adına işletme yüksek lisansı yaptım. Ama tek neden bu değildi. Bİlgilerimin güncel kalması, iktisat mezunu olduğum için pazarlama ve finansal tablolarla ilgili eksik bilgimin olduğunu düşündüğüm için, odtü,boğaziçi,i.ü gibi adını duyurmuş bir devlet üniversitesinden mezun olmadığım ve ileride en azından iş başvurularımda rekabet gücümü artırabilmek için, ileride çalışacağım yerlerde bana terfi imkanı sağlayabileceği veya yeni bir işte maaşımla ilgili (+) değer yaratabileceği vb gibi nedenlerden dolayı mba yaptım. Okuduğum, mezun olduğum süreç ve sonrasında hiçbir zaman "neden ben mba yaptım" yada "bana bunun ne getirisi olacak ki" diye düşünmedim. Düşünmeme fırsat bile kalmamıştı, iş için baş vurmasam bile arayanlar oluyor.

Bana en büyük getirisi yüksek lisansta tanıştığım insanlar ve edindiğim çevre diyebilirim. Çok farklı alanlardan gelen kişilerin iş deneyimlerini, yöneticilik vasıflarını yakınen inceleme fırsatını edindim. İstesem belkide bu konumda olan kişilerle yan yana gelebilme fırsatım olamayacaktı.

Verdiğim paraya aldığım eğitim değdi mi??? Bence evet. Alınması gereken bir eğitim programı olarak değerlendiriyorum...

Özkan D. dedi ki...

verdiğim yazıda özellikle deneyimin yüksek lisanstan daha önemli olduğu vurgulanmış, yani okulu bitirince direkt y.lisns yapacağınıza iş hayatına atılın denmek istenmiş. ben de buna katılıyorum.

@Yusuf Bey siz bu konuda bana öyle bir cvap vermiştiniz ki birgün, bu ülkenin bir değeri isek ve fırsatımız da varsa kendimizi geliştirebildiğimiz kadar geliştirmeliyiz demiştiniz. çok haklısınız.

@elif sen de bir onur ögrencisi olarak bitirdiğin yüksk lisansı sadece diploma gibi görmemişsin bunu her konusmamızda hissettim.

@handecim senin yüksek lisansın gerçektenm sana cok farklı bi ufuk kazandırdı. ama yine de bitirme projen olan çekirge çiftliğini hayata geçirmeden gözüme giremezsin :d

handeko dedi ki...

Kosgeb formatına göre yaptığım projede hoca bile benim bir iibf mezunu olabileceğim onun için en son şıktı. yeterli yatırımım olsa hiç beklemez bu projeyi güncel hayata geçirirdim.belli mi olur bakarsın ileride bir gün "yüksek lisans projesini güncel hayatına entegre eden başarılı iş kadını" diye gazetelerde görünürüm;)))

Şef Kerim dedi ki...

iyi çalışmalar;
Bende yorum yapan eski müdürüm olan yusuf beye, mesai arkadaşım olan handekoya ve blogtan tanıdığım elif hanıma katılıyorum. Gerçekten yüksek lisans günümüzde ilerde iyi bir kariyer hedefi olanlar için ihtiyaç haline geldi.
Geçmişten günümüze baktığımızda, şirketlerin personel çalıştırma koşullarının değişmekte olduğunu görüyoruz. Önceki yıllarda şirketler muhasebe elemanı için lise mezuniyeti ararken, artık günümüzde üniversite mezununu ön koşul olarak koyuyorlar, hatta bir yabancı dil yanına bir tane daha isteyenler bile var. Bu hızlı değişimi gördükçe kariyer hedefini yüksekte tutanlar, ileriki zamanlarda şirketlerin müdürlük yada koordinatörlük kadrolarına yerleşebilmek için üniversitelerin lisans seviyesinden mezun olmanın yeterli olmayacağının farkına varmışlardır. Birde Özkan arkadaşımızın dediği gibi, bu yüksek lisansı alırken, aynı zamanda mesleğimizle ilgili işi icra ediyor olmamız gerekmektedir. Çünkü üniversiteden yeni mezun olmuş bir personel ile, üniversiteden mezun olmuş 2 yıl tecrübeli personel arasında çok fark var.
Şuanda ben SMMM stajını yapmaktayım. Malum stajı bide 3 yıla çıkardılar, bu boşluk açıkcası kariyerim için gerekli diğer lisans ve belgeleri toplamak için bi fırsat oldu. Bu 3 yıllık süre içerisinde SPK Bağımsız denetim lisansını alıcam, denetim dersini verdim ocakta diğer 2 derside vericem inşallah. Şuan ALES'e hazırlanmaktayım. Birde çok önemli bir konu daha ALES'e başlayabilmek için İngilizce şart. Kariyer.netde cv'inde yüksek lisans mezunu yazdığını görenler, kesin ingilizcenizde vardır, gözüyle bakıyorlar. Mesleğimizde İngilizce çokmu lazım derseniz, aslında hayır, bi takım yazışmalara cevap verecek kadar olması yeterli, ama insanlar eleman alacaklarında, mulakatta karşınıza ingilizce bilen birini oturtup sohbet ettiriyorlar. Daha işinde iyi olup olmadığını ölçmeden baştan eliyolar. Bu nedenle Yüksek Lisansa girerken en azından ingilizceyide gazlamış olurum diye düşünüyorum. Birde şu var tabi Yusuf beyde herzaman derdi; "yaşınız GENÇKEN, alabildiğiniz tüm belgeleri alın, ne öğrenebilirseniz öğrenin, yarın birgün evlenince, çocuk çoluğa karışınca, bide yaşınız ilerleyince daha zor olur" derdi. Burdanda yola çıkarak yaşımız gençken kariyerimizin en üstüne çıkmak için gerekli olan, mesleğimizle ilgili alabileceğimiz tüm belge ve lisansları almamız gerekmektedir.
İyi Günler diler,sıkılmadan yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
Saygılarımla,
Şef Kerim ;)

owner dedi ki...

merhabalar,
sadece mba de yetmez :)
geçen gün ticari hukuk konusunda yüksek lisans programı vardı. içimden başlamak geçti :P

bir süre sonra teorik bildiklerimizi unutmaya başlıyoruz. çünkü aldığımız eğitimler teorik ve kanlı canlı olaylarla bağdaştıramadığımız zaman öğrenilenler unutuluyor.

iş hayatında karşılaştığınız olaylar bir süre sonra çoğalıyor ve eski öğrendiklerimizi tekrarlamak faydalı oluyor. mba yada diğer programlar etiket olduğu gibi bizim bilgilerimizi tazelememize de yarıyor. inanın her yeni bilgi insana yeni ufuklar açıyor.

ayrıca sertifikalar da yetmiyor. yeni iş deneyimleri her zaman gerekli :P

syg,

yusuf

Özkan D. dedi ki...

Yusuf Bey ben de tüm "sertifikasyon" sürecine sizin bu gazlarınızla başlamışltım :)))
şaka bir yana, bilgileri taze tutmak çok mühim, ama örneğin ticari hukuk cok işimize yarayacak da olsa, sanki avukatların işi gibi. mesela şirket avukatlarıyla bir konuyu konuşunca "bunu ben neden bilmiyorum" derdim, oysa düşündüm ki, bu onların işi, misal ben hukuk konusunda işime yarayacak yani şirketimi ve kendimi zor duruma düşürmeyecek kadar şey bilsem yeterli, bu konuda bir yüksek lisans (manevi tatmini saymıyorum) atıl kalabilir. çünkü o işleri avukatlar üstlenmiştir. Yazıda "Şirketlerin beklentisi, yüksek lisansın, kişinin başvurduğu pozisyonla ilgili uzmanlık dalında olması" gibi birşey geçiyor.

Bu arada müdürüm, ben bilgileri taze tutmanın yolunu ders vermekte buldum.. smmm meslek hukukunu cok iyi biliyorum artık ve ya denetimi. Dersini verince unutmuyorsunuz. Size de yakışır hani, hatta bizim gibi dersane de değil, bir üniversitede misafir öğr.görevlisi falan :)

bgokhan dedi ki...

selamlar;
elan y.lisans tez savunmasından çıkan; hani tabiri caizse sudan çıkmış bir balık misalı olan bendeniz bu konuda henüz yorum yapabilecek tecrübede hissetmiyorum kendimi. lakin olaya başlama ve bitirme kıstasından ziyade arada alınan eğitimin ve bilhassa tez konusunun aslında insana gerçekten çok şey kattığını belirtmek isterim. lisans zamanında (ki özkan sınavları nasıl geçtiğimi bilir) pek ilgilenmediğim dersler; y.lisansta zevkli ve gerçekten öğretici hale geldi.

bütün bunlardan sonra, y.lisansın benzerlerden ayırt edici özelliği konusu pekte doğru gelmiyor bana. neticede pratikten kazanılan tecrübe iş yaşamında herzaman daha etkin olur. ha devlet baba kıyak geçiyor o ayrı. çalışma hayatından önce yüksek lisans yapacaklara tavsiye cürretimi ne işiniz var kardeşim o süreyi yine çalışarak kullanın diyerek harcamak isterim. ama ben hem çalışırım hemde yükselirim diyorsanız vallahi zor oluyor kendimden biliyorum.

NaZ dedi ki...

İyi akşamlar,
Aynı konunun bambaşka açılarıyla değerlendirilmesi ve bunun "yüksek lisans" gibi önemli bir konu odağında yapılması son derece faydalı olacaktır düşüncesindeyim. Vesile olan Özkan Bey'e içten teşekkürler.
Şahsi fikrim; yüksek lisansın da Türkiye'deki pek çok şey gibi, çok da anlaşılmadan, araştırılmadan, gerçek ihtiyaç analizleri gerçekleştirilmeden yapıldığı yönünde. Üniversite bitirmiş bir kimsenin belli bir yeterliliğe sahip olduğu düşünülebilir, ancak söz konusu eğitimin bizim eğitim sistemimizin esaslarıyla verildiği düşünülürse; eleştirmeyen, eşelemeyen, derinleşmeyen bir beynin ( akademik kariyer yapma ve öğretmenlik için eğitim y.lisansı durumları gibi istisnalar dışında) faal olarak iş yaşamına atılmadan doğru seçimi yapmasının mümkün olacağına asla inanmıyorum.
Sonuç, seçici olunmayan, derme çatma, birbirinden bağımsız y.lisans ve/veya sertifika programlarının bulunduğu ve güçbela 30'lu yaşlarda tamamlanabilen dolu(!) bir CV.
Söz konusu bilgi olunca, kirliliğinden bile zarar gelmez kanaatindeyim bir eğitmen olarak. Ancak her konuda olduğu gibi yüksek lisans konusunda da biraz daha hedef odaklı olmak lazım belki de. Bu, şu iki işe yarayabilir:
1* Bizi çok da bilinçli tercih etmediğimiz "sertifika ya da belgelerimizin" yarattığı sanal fırsatlara mahkum etmez,
2* Yüksek lisans ve diğer sertifikalar "Bizzat bizim" yol haritasını çizdiğimiz hedeflerimiz için haklı bir özgüven ve birikim sağlamamıza hizmet eder.

Sizlerle başlayan beyin fırtınasında düşüncelerim...Teşekkür ve mutlu günler...

Kadir dedi ki...

Neden Yüksek Lisans?

Yüksek lisans eğitimine başlarken öncelikle bu eğitimi alma amacımız nedir bunu belirlememiz gerekiyor. Özel üniversitelerin açılmasıyla birlikte çalışan kesim için akşamları yüksek lisans eğitimi alma yolu açılmış oldu. Böylelikle hem iş hayatından hem de eğitim hayatından kopmamış bireyler yetişecektir. Burada karşımıza hemen tezli ve tezsiz yüksek lisans eğitimi farkı karşımıza çıkmaktadır. Açıkçası bu ikisi arasındaki fark şunlardır.

Tezsiz yüksek lisansta tezliye göre 2-3 ders daha fazla alırsınız.
Tezsiz yüksek lisans eğitimi sonunda bir proje hazırlarsınız, bu proje sunumunda okulunuzdan iki hoca gelir bu hocalara sunum yaparsınız.
Tezli yüksek lisansta ise toplam üç hoca sunumunuza gelir ve bu hocalardan birisi farklı üniversitenin hocasıdır.
Projeler genelde 70-100 sayfa arasında değişirken tezlerde en az 150 sayfa olması ve daha fazla kaynak kullanımı istenilir.

Bütün bunlar hocaların istedikleri. Bir de öğrenciler olarak bizlerin neler istediği önemlidir.

Açıkçası burada kendinize sorular sorup bu sorulara objektif şekilde cevap vermek olmaktır.

İşin doğrusu iş hayatında yüksek lisans sadece bir ayırt etme aracıdır ve bazı sektörlerde deneyim yüksek lisanstan kat be kat önemlidir. Doktora yapmak istemiyorsanız sizlere tercihim tezsiz yüksek lisans yapıp çok daha fazla ders alıp çok daha fazla bilgilenmenizdir. Şayet doktora yapmak gibi bir niyetiniz var ise kesinlikle tezli yüksek lisansı seçmelisiniz. Ülkemizde tezsiz yüksek lisans öğrencileri de doktora programlarına kabul edilebilmektedir. Hatta edildiğini gördüm fakat doktora programlarına kabul edilme olasılığınızı yükseltmek istiyorsanız tezli yüksek lisans yapmanız faydanızadır.

Kimileri size doktora yapmayacaksanız yüksek lisans boş derler ki bu sözlere kulak asmayın. Kimileri de akademisyenliği düşünmüyorsanız doktora yapmanıza gerek yok derler.
Açıkçası ben bu görüşlerden farklı düşünüyorum. İmkânı olan herkes yüksek lisans yapmalı. İmkânı olan herkes doktorasını yapmalı.

Benim düşüncem yüksek lisansım bitince doktora eğitimine başlamak ve bir üniversitede akşamları yüksek lisans eğitimi vermek. Belki bu benim üniversiteye girişte ilk olarak matematik bölümünü kazanmış olmama rağmen işletme okumamdan dolayı içimdeki bir ukdedir. Tam olarak bilemiyorum ama bunu yapma yolunda çalışacağım.

Ayrıca burada imkân meselesi demişken olayı sadece para olarak düşünmeyin. Kendimden örnek vereyim. Sabah yedide kalkıp yedi buçukta evden çıkan birisi olarak akşam altıda işten çıkıyorum, yedide ders başlıyor ve dokuzda ders bitiyor. Daha sonra eve ulaşmam ise akşam on oluyor. Akşam ondan sonra ancak insan ailesi ile vakit geçirebiliyor. Zaman zaman bu vakitte bile ödevlerini yapmak için bilgisayar başına geçip ailesi ile geçirdiği vakit hiç kalmıyor. Hafta sonları deseniz muhakkak başka işleriniz çıkıyor. Hele tez aşamasında kütüphaneleri mesken edeceğinizi unutmayın.

Bu yolun uzun ve meşakkatli bir yol olduğunu unutmamak lazım.

Yüksek lisans eğitiminiz umarım işinize yarar.

Kadir
S.m.m.m.

Yorumları okuduktan sonra gelen not. Maaşınıza hemen zam almak istiyorsanız kesinlikle hemen ingilizce kursuna başlayın.Bu işyeriniz olmaz ise başka bir yeri size daha çok para verir. Zaten etrafımda gördüğüm ve kendimden bildiğim şekilde daha çok maaş alabilmek için, en azından bu yaşlarında (25-30), yüksek lisans yapmıyor.

Özkan D. dedi ki...

@bgökhan; şu an itibariyle mezun olduğun haberini aldık, hayrını görürsün insallah. bi de ne güzel yazıyosun.

@şefkerim, düşüncelerini destekliyorum, umarım istediğin şekilde olur

@naz, bir eğitimci gözüyle olaya bakışın farklı bir bakış açısı sağladı. söz konusu bilgi olunca kirliliğinden bile zarar gelmez demişsin daha ne diyeyim. bir ingiliz dili edebiyatı mezunusun ve sana MBA yakışır sanki.

@kadir, bilgilerini paylaşmaya hiç üşenmiyorsun ellerine sağlık, son düzlüğe gelmişken kazasız belasız tezini de verip mezun olmanı dilerim.


bu kaliteli katılım için teşekkürler.

erol dedi ki...

Merhaba,
Arkadaşların yaptığı açıklamalar en büyük neden olmakla birlikte, aslında ben biraz da öğreci olmayı özlediğim için mba yapıyorum. Lisans eğitimi tadında olmuyor elbette. Ama en azından güzel bir proje ve amaç olarak görüyorum. Genelde insanlar okul askerlik iş evlilik.. ee sonra! olurlar. Hayatı monotonloğa sokmamak için mba ve benzeri organizasyonlara katılmak kendini geliştirmek ve başarı sağlayarak kişisel tatminim için bunu yapıyorum. Elbette bunun beni diğerlerinden ayıracağını ve ayırdığını görüyorum...

Unknown dedi ki...

blog ilgililerine teşekkür
bu kısım boş kalmış biraz ben de yazmak istedim.işletme mezunu olmama hatta y.lisansa başlamama rağmen iş yerinin izin vermemesi sebebiyle yarım bırakmak zorunda kalmış olan biri olarak siz arkadaşlara özenmiyorum desem yalan olur.doktoraya kadar gidin arkadaşlar.ben yapamadım ama şimdi eşime yardımcı oluyorum fizikten finansa geçti zor bir geçişti ama güçlü kız mücadelesine hayranım.yaş ta müsait tabi.banka dünyasına geçişte oturduk 5 senelik planlama yaptık ( ingilizce kpds A-bankacılık y.lisans-spk ileri düzey-sonra doktora).planlı tıkır tıkır işliyor bu hafta doktoraya da kabul edildi.ileri düzey kaldı.para nın yüzü gülünce insana dayanamıyor insan galiba.ikinci 5 yıl plan da özel bir üniv.de öğr.görevlisi olmak .bunlar insanı hep motive ediyor.bu işleri erkenden özellikle evlenmeden halledin zira o kadar ilgili ve toparlayıcı eş bulamaya bilirsiniz .siz bilirsiniz

özkan dedi ki...

yasin bravo
öncelikle eşine tabi,
ama sana da ,
bu kadar destek olman cok güzel.
umarım tüm planlarınızda 12'den vurursunuz.
tüm planlar tutarsa senin çalışmana gerek kalmaz zaten, y.lisans yaparsın :D

I Can dedi ki...

Merhaba,

Öncelikle sırf "ben yüksek makine mühendisiyim, yüksek fizik mühendisiyim" gibi ifadeler kullanmak, her fikrin, cümlenin başına "ben yüksek..." diye başlamak için yapacak olanlar kesinlikle yapmasın, tam tersine negatif etki yaratıyor...

Sonrasında, özellikle İİBF mezunları, yüksek lisans yapmak kadar bir SMMMM ruhsatı almak, bir SPK Bağımsız Denetim Lisansı almak (veya ileri düzey, kurumsal yönetim vs...) çok ama çok daha önemli (hukuki açıdan, kariyer açısından, vs vs...) Bir de şunu eklemeliyim, ben Ticaret lisesi, sonra İÜ Muhasebe (önlisans) ve Marmara İİBF İşletme (lisans mezunuyum) SMMM stajım devam ediyor, SPK Bağımsız Denetim lisansı da aldım... Birçoğunun lisansa tamamlama olarak baktığı gibi değil, İÜ Muhasebe bölümü, önlisans fakat bunu bir aşağı görme unsuru olarak değil, çok ama çok kıymetli üstadlardan iki yıl yoğun bir şekilde edinilmiş yüksek lisanstan çok daha faydalı, (her anlamda) bir eğitim olarak görmelisiniz... Şöyle özetleyebilirim ki, dikey geçişte bizim grup hiç yorulmadan işletme ile ilgili derslerden (işletme, denetim, mali tablo analizi, muhasebe, envanter, denetim vs...) geçerken diğer derslere çok daha yoğunlaştık, başka araştırmalar yaptık (kendi adıma)... Sonuç olarak yüksek lisans doğrudan bir etki yaratmaz kişinin kendisinde biter... Şöyle bir örnek de verebilirim, doktora yapmış, TR nin en büyük bankasına müfettiş olmuş fakat birçok açıdan eksik (!) bir kimse de olunabiliyor...

Saygılarımla...
I Can

Adsız dedi ki...

Ben matematik okuyorum. İktisat master ı yapmamın bana ileride özel sektöre yönelirsem bir faydası olur mu?

merve dedi ki...

gerçekten cok güzel bir blog olup 2012 de bırakılmış olması kötü olmuş.olurda belki gören olur.ben özel üniversitede uluslrası ticaret bitirdim.1 sene iş aradım ama ingilizcem yeterli olmadığından iş bulamadım.Şimdiyse gayrimenkul sektöründe çalışıyorum hiç aklımda yokken.yüksek lisans yapmak istiyorum ama hangi bölümde olduğu konusunda o kadar kararsızımki mba mi satış pazarlama mı yoksa pazarlama iletişi mi yardımcı olursanız cok memnun olurum..